yoga etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yoga etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2010 Cumartesi

We're Back!

Merhaba :)
evet evet bir dönem geçti böyle.. bir türlü yazamadık nedense.. ne ben ne de İpoş'um..
yoğunduk.. ben iş, yoga, ev, ipoş vs ile kuzum da hastalıklar, dişler vs ile.

neyse çok şükür geri geldik :) arayı açmayız bir daha bu kadar çok..

neler mi oldu bu arada:

1. Artık kuzu baya baya yürüyor hatta koşuyor nerdeyse.. geç oldu ama neyse güç olmadı. ama hala çok rahat değil, doktorumuz Demet Hanım çok normal boyu çok uzun ağırlık merkezi çok yukarda dedi.. sanırım göbeği kastetti , çünkü göbek gerçekten öne çekiyor :))
2. İpoş şu 1 ay içinde 2 kez hastalandı, bu kışa hızlı girdik yani inşallah tekrarlanmaz.. ben anladım ki anneler çocuklardan 2 kat fazla hastalanıyorlar :( çok zor çok...
3. Anemin meşhur tavuk suyu çorbasını sonunda öğrendim acil şifa verecek bize inşallah çümkü bu defa ben de hastayım :(
4. Harika bir yoga workshop'una katıldık Blandinle.. Chriz Chavez ile Rock the Shakti.. anladım ki cidden Yoga Rocks!
5. İpoş'un ayakları 1 ay içinde 1 numara büyüdü.. zaten benim de aynen böyleymiş hiç bir ayakkabımı eskitememişim.. Kuzu şu an 23 numara giyiyor daha 16 aylık??? Ne olacak bilmiyorum valla.. stride rite'tan aldığımız ilk adım ayakkabılarını kaldırdık, bunların en büyüğü size 6 (yani 22 numara) artık şimdi pediped'i giyiyoruz çünkü bunlarda 23 numaraya kadar var en esnek tabalı olan grip'n go modellerinden... şimdilik memnunuz bundan da.. bu arada merak edenler için robeez'in ev patiklerinden de almıştık, sağolsun Deniz teyzesi göndermişti Amerikadan.. patikler harika ama tombul ayakların tombul ayak bileklerini sıkabiliyor lastikleri.. kısa süreli giyim için hala ideal ama gerçek deri patikler ve çok şıklar..
6. İpoş'la ilk defa haftaiçi parka gittik, arkadaşları ile tanıştım... bizim kız baya çevre yapmış, daha parkın girişinden adımımızı attık "aaa İpek gelmiş" dediler.. resmen meşhur olmuş bizimki :)
şu düştüğü park ..ah tabii bir de böyle bir kaza atlattık onu atlamayalım :( Parkta takılıp düşmüş ve sağ gözünün altı üstü her yeri çizildi, neyse ki çabuk geçti :)
7. Tombuluma yeni kitaplar aldım :) İşte bunlar...Neşeli Saklambaç serisi hepsi harika! İpoş'un favorileri:  Harr Harr , HavvHavv!,  Bıcı Bıcı! Biip Biip! de var aynı seride.. Yemek yerken ve hiç bir zaman TV seyrettirmediğimiz için bir şekilde oyalanması gerekiyor tabii.. kitaplar kurtarıcı :)
8. Tombul demişken, doktorumuz son kontrolde sonunda evet iyi de boy atıyor ama iyiiii de kilo alıyor dedi.. pilavı yasakladı?? zaten ne kadar yiyor ki? eh 13,5 kiloluk kuzuyu taşımaya alıştım ben gerçi ama giderek sınırlarımı zorluyor benim de valla :) kendisi 90 cm lik boyuyla baktım parktaki 3 yaşındaki çocukların boyunda nerdeyse.. basketçi olacak sanırım bizimki :)
9. Vee kızım 2 azı+2 köpek dişini aynı anda çıkarıyor. Hem de salya sümük ateşlenip hastalanacağı zaman denk getirdi.. daha ne olsun? çabuk çıkarlar da kurtuluruz inşallah.. Huysuzzzz bir kız oldu çünkü.. söyleniyor söyleniyor ... ne istediğini anlayamazsak delirecek vaziyete geliyor..
10. Yukarıda bahsettiğim üzere bence İpek terrible 16 months oldu şimdiden artık 2.. 3.. kaç yaşına kadar sürer bilemiyorum.. baya bir karakter oldu kendisi.. Zor günler bekliyor bizi.
11. Yeni sözcükler:
Mını mınııı: Kedi ..ama sedece kedi değil tüm kedigiller.. aslan.. kaplann..puma.. hello kitty, sylvester, Ablamların kedisi Gümüş-hastayız kendisine..., sokak kedileri vs çözmüş yani bu işi :)
Alma: Elma, Üüüm: Üzüm, Büzik: Müzik (hemen cd player'a gidiyor müzik açmamızı istiyor) Meii meii: Kuzu , Moo Moo: İnek tabiii.., Çi Çiii: Kuş... ve daha bir sürüsü..

İpoş ve mını mını Gümüş


Şimdilik bu kadar sanırım :) En kısa zamanda görüşmek üzere..
İzninizle ballı ıhlamurumu içip yatacağım...
İyi geceler!

27 Eylül 2010 Pazartesi

Keyifli bir Eylül geçti, dopdolu bir Ekim bizi bekliyor :)

Bir süredir yazamadım, yoğun bir dönem geldi geçti....
Bu arada artık İpoş'um baya baya yürür oldu ki bu inanılmaz mutluluk verici, akşamları koridoru yürüyerek geçiyor ve kapıdaki annesine hoşgeldin diyor.. Bundan daha büyük mutluluk olabilir mi?
Haftasonu sahilde yürüyüş yaptık güzel kızımla, Mojo ve halası da katıldılar bize.. çok keyifliydi gerçekten..
Gerçi İpek yerdeki tüm çöpleri tolayıp toplayıp çöpe atmam için bana verdiyse de, bütün sahil şeridini temizleyecek kadar uzun yürüyemezdik ?! Ah İpoş'um sen istediğin kadar uğraş çocuğum bizim insanlarımız pis :( Çoook pis hem de...
Neyse işte size keyifli anlardan bir kare :)


Ayak parmağım hala tam iyileşemediği için yogaya ara vermiştim geçtiğimiz cumartesi bir derse gittim veee ne kadar özlemiş olduğumu fark ettim bir kez daha ertesi gün bütün vücudumdaki ağrılar ile baş etmem gerekti :)
Yarın ise Anusara dersi var! Gerçi parmağım normal halinin 2 misli şiş olsa da çok özlediiim mecburen gidilecek :)
Bu ay ayrıca bizi 20 Ekimde Chris Chavez ile bir Rock the Shakti workshop'u bekliyor ki işte asıl onu iple çekiyorum. Chris Chavez ile beraber girdiğim ilk Anusara dersinden öyle çok etkilendim ki bu workshop kaçmaz :)
1,2 ve 3 ekimde bizi bekleyen bir diğer önemli olay da dünyaca ünlü bir master'ın WAYNE LIQUORMAN'ın Cihangir Yoga'yı ziyaret edecek olması. Böylesi bir aydınlanmış insanı ilk kez tanıyacak ve dinleyecek olan ben ve canım arkadaşım Blandin tabii biraz meraklı ve heyecanlıyız, bakalım bizi neler bekliyor :) O 3 gün boyunca çocuklarla ilgilenecek olan canımız eşlerimize ayrıca teşekkürü bir borç biliriz, çok şanslıyız kabul edelim :)

Bu post biraz yoga ile ilgili oldu, zaten ilgilenenler için güzel duyurular yapmış oldum ki aslında daha bir çok etkinlik var siz siteden inceleyebilirsiniz dilerseniz..ilgilenmeyenler için de bu vesileyle bir fırsat olsun tanışmak için yogayla..
Unutmayın Yoga için hiç bir zaman geç değil yeter ki hayatınızda yer açın yogaya ve dolayısıyla kendinize :) İç sesinizi dinleyin bakalım size ne diyecek? :))

12 Ağustos 2010 Perşembe

Y.O.G.A. ve İ.P.O.Ş.

Oh evet nerdeyse 4 sene sonra yogayı tekrar hayatıma soktum. Çok ama çok mutluyum.. Hem fiziksel hem de ruhsal bir içe dönüş yaşıyorum.. Bunu anlamak için yogayı 1 kez yapmak lazım.. Herkese tavsiye ediyorum bunu deneyimlemek çok önemli gerçekten..
Dün akşamki Anusara dersinden çıktığımda inanılmaz terlemiş, yorulmuş, hafiflemiş ve mutluydum.. Bugün mutluluğumu herkesle paylaştım ve hem ruhumda hem de bedenimde bu hafifliği sürdürdüm..

Bu gece İpek'i uyuturken aslında 1 seneyi aşkındır kızıma her gece kesintisiz uyguladığım uyku ritüelinin aslında yogadan hiç bir farkı olmadığını anladım.. İpek doğduğunda hastaneden eve geldiğimiz günden beri her gün aynı saatlerde İpek'e banyosunu yaptırıp uyku ritüelini uyguluyoruz.. Aynı yoga dersinin başında olduğu gibi rahat bir oturma pozisyonunda, banyosuna başlıyoruz.. ortasında ter atıcı asanalar :) -İpek'i yıkamak hiç öyle göründüğü gibi kolay değil, hele kurulayıp, bezini bağlayıp, kremleyip giydirmek :)) başlı başına bir iş... - sonrası ise uyutmak için geçen sonunda savasana  da dinleneceğimizi bilerek uykuya doğru adım adım geçiş.. veee sonunda huzurlu bir uyku...
evet kızımla her akşam bu ritüelimizin yogadan farkı yok :) anladım ki biz zaten 1 senedir her gece yoga yapıyoruz İpoşla :)

Onu da yogayla tanıştırmak için sabırsızlanıyorum, zaten c.tesi günü beni derse bırakmaya geldiğinde o saatte daha bomboş olan Cihangir Yoga'nın İstinye'deki mükemmel stüdyosunun içini emekleyerek bir güzel dolaştı ve sanırım çok beğendi :) Minik Yogini'm benim! 
Bebeklerin tümü doğuştan birer yogi zaten, farkederseniz mükemmel nefes alıp veriyorlar ki biz bunu tekrar öğrenmek için ders alıyoruz (!?)... aynı zamanda bedenen ve ruhen esnekler... Bu da demek oluyor ki insanoğlu zamanla bozuluyor maalesef :( ama çözümü var!

İyi geceler!!